28.04.2024
Yapı Denetim Derneği
Duyurular

Hürana GÜNGÖR

Yapi Denetim Derneği Hürana GÜNGÖR - İYİ BİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYININ SÜRDÜRÜLEBİLİR KENT YAPLAŞMASINDA DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUSLAR

    İYİ BİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYININ SÜRDÜRÜLEBİLİR KENT YAPLAŞMASINDA DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUSLAR

 

 

Günümüz de kentsel yaşamın gerekliliği;

 

Statülerin dağıtılması, Sürdürülebilir ve uzun ömürlü kentsel gelişim politikaları, toplumların kendine özgü özelliklerini, çelişkilerini, ilgi ve ihtiyaçlarını karşılayan, istihdam olanağını sağlayan yaş farklılarını, ırkla ilgili konularını, sosyal, çevresel faktörleri, kültürü, gelenekleri, cinsiyeti, konforu, kent kalkınması, refahı, erişilebilir olmayı, barınma ihtiyacını, sosyal konutları, halk sağlığını, alt yapı, ulaşım, emniyet, savunmasız grupları ve göçmenlerin taleplerini ve sürekli sürdürebilir bir şekildeki tüm bu olguların denetimini sağlayarak karşılamada farklı ölçeklerde çalışmasını gerektirir.

Büyük Şehir Belediyelerinin Sürdürebilir Kent Oluşumlarında Vazgeçilmez Kaideleri Olarak;

Mimari ve kentsel planlama kararları,

Eşitsizlikleri ele alan,

Yoksulluğu azaltan ve bölgenin demokratik yönetimini güçlendirmeye yönelik stratejileri,

Disiplinler arası ve sektörler arasını genişleterek,

Tabandan başlamak koşulu ile tavanı dahil eden katılım süreçleri ve eylemleri, çoğul gerçekliğe ve sosyal, 

Etnik ve cinsiyet farklılıklarına ses vermeye yönelik stratejileri hesaba katılarak doğru ve sürekli yenilenen veriler ile planlamaları büyükşehir belediyeleri  çatısı altında  toplanmalıdır . 

 

                     

 

Mahallelerin oluşumunu belirleyen temel sınıf ayrımları değil, çoğunlukla etniktir, ihtiyaçlardır…

 

Masa başında yapılan kâğıt üstünde müthiş projeler yapmak hiçbir zaman şehrin bütünü kapsamadığı için yerinde dönüşümünde yıpranma payının kâğıt üstündeki değer ile hiçbir zaman aynı olmayacaktır.

 

 

 

Sürdürülebilir bir kentin temel amacı,

Sosyal- mekânsal adaletsizlik ile mücadele eden,

Demokratik ve kapsayıcı kamu politikalarını önde tutan,

Devletin ve kolektif bilincin beraber planlama yaparak, kendi kendini kalkınmasını sağlayan bir kentsel alanın inşası olmalıdır.

 

 

Kentsel dönüşüm tüm Türkiye’de taraflar için ciddi bir kaos halini almıştır. 

 

 

Hiçbir kentsel dönüşüm çalışması yerel yönetimlerin desteği olmadan başarılı olamaz.

 

Negatif Etkiler:

Yerel yönetimler bünyesinde yeterli teknik bilgi birikimine sahip personelin bulunmaması,

 

 Bir seçim döneminde tamamlanamayan projelerin diğer dönemde kabul ve destek görmemesi,

 

 Mali yetersizlik ve güven eksikliği nedeniyle projelerde istenilen başarıya ulaşılamaması.

 

 Birçok mahallede vatandaş ile müteahhitler baş başa bırakılmış olduğu için imzalar tamamlamaması.

 

Başta Belediyeler olmak üzere ilgili kamu kurumlarının garantör olarak işin içine hukuki zeminde dahil olmaması.

 

 

 

 

Pozitif etki nasıl sağlana bilinir?

 

6306 sayılı kanuna göre sağlam binalarda oturmaları sağlanabilmesi için lüzum görülen yerlerde imar artışına olanak sağlana bilinir ise,

 

Daha çok parselin birleştirilmesi durumunda bir yandan yaşanabilir, nitelikli mekânların oluşmasını sağlamakta bir yandan da yapılaşma hakkında artışa imkân tanımaktadır.

 

Bu dönüşüm sayesinde parsel, hatta ada birleşmelerinde belirli bir alan büyüklüğüne ulaşıldığında ise sosyal donatı ve otopark sorunları da çözülecek ve kentin nefes almasını sağlayan yeşil alanları ve birçok sürdürebilir kent ana teması için alan kazanımı sağlayacaktır.

 

Parsellerin, hatta adaların birleşmesine imkân tanıyan bu uygulamalar ile kentin riskli alanlarındaki sorunlar bütüncül olarak çözülecektir.

 

 Bu şekilde ilave sosyal donatı ve kültürel alanları, zemin altı otoparkları ile park alanı,   çocuk bahçesi, oyun alanlarına sahip güvenilir yerleşme ve yapılar elde edilecek böylece yaşanabilir, sürdürülebilir bir çevre ve kentsel mekânlar oluşacaktır.

 

Buradaki ana problem ekonomik ve kalkınmadır.

 Sürdürebilir kent ile sürdürülebilir kalkınma birbirinden ayrılamaz bir bütün olarak ele alınması gerekmektedir,

 Planlamanın her aşamasında birlikte yol alması gereken ana çatı olarak ele alınmalıdır.

 

Herkes için uygun yerlerde, ihtiyaç̧ sahibi ailelere yönelik olanaklara göre hazırlanmış̧ finansman yoluyla iyi, sağlıklı konutlar bir sosyal adalet ve halk sağlığı meselesi olarak ele alınmalıdır. 

 

Afetler, Çevre Krizleri Ve Halk Sağlığı

 

 Bu problemler oluştukları alanlarda nüfusu eşit olmayan şekilde etkilemektedir. Bu nedenle kentlerimizi planlar iken daha mikro planlama stratejisi geliştirilmeli, yerelde girişimcilik ve kalkınma güçlendirilmedir.

 

Mesela o kara günün 6 Şubat K.Maraş depreminin üzerinden 9 ay geçti. İstanbul 17 Ağustos depreminin üzerinden ise 24 sene geçti.

Türk toplumunun muazzam bir kolektif birleşmesi var bu tip afetlerde.

 Ancak İstanbul’da 24 sene sonra bir deprem olması halinde cesetlerimizi koyacak bir yerimizin olmadığı için şanslı olanların kimlikleri tespit edilebilir ise tabii, memleketlerine gönderebileceğini söylenmektedir.

Ya da yollarımızın ana arter de dahil olmak üzere hiçbir güvenlik, sağlık, arama kurtarma ya da gönüllü biriminin bizlere ulaşamayacağını hepimiz biliyoruz. 

Şanslıysak ve depremden kurulduğumuzu varsayarsak bence esas o zaman hapı yuttuk. Çünkü hiçbir insani koşulu çevremizde bulamayacağız. Ne toplanma alanı ne su, ne hijyen, ne sağlık birimi, ne gıda temini, nede güvenlik… Tam bir survivor olarak yaşamaya çalışacağız. 

 

Diğer Yazarlarımız

Dilay Gürsoy

Nazmi Şahin

Murat Fidan - İnşaat Mühendisi

Prof.Dr. Feride Bahar IŞIN

Hürana Güngör

Fennur GÜÇLÜ - Avukat

Songül DURSUN

Murat ÖZER - İnş. Müh.

Prof. Dr.Haluk Eyidoğan

Prof. Dr.Haluk Eyidoğan

Fennur GÜÇLÜ - Avukat

Murat FİDAN - İnşaat Mühendisi YDDMD Ankara Şube Başkanı

Prof.Dr. Feride Bahar IŞIN - BaşkentÜnii İİBF İşletme Öğretim Üyesi

İrfan YAY -İnş. Müh.

Songül DURSUN - İnş Müh

Murat ÖZER - İnş. Müh.

Mehmet TANRIKULU - İnş.Müh

Fennur GÜÇLÜ - Avukat