Hukuk Müşavirlik
6102 SAYILI YENİ TTK’YA GENEL BİR BAKIŞ
1 Ocak 1957 tarihinde yürürlüğe giren 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunumuz, yaklaşık 54 yıldır uygulanmaktadır. Ancak bu süre içerisinde hem Türkiye’de hem de dünyada çok önemli gelişmeler yaşanmış ve çağın gereklerine uyan yeni bir ticaret kanunu yapılması zorunlu hale gelmiştir. Bu gelişmelerden en önemlileri arasında, ulusal ve uluslararası ticaret, endüstri, hizmet, finans ve sermaye piyasalarındaki gelişmeler, teknolojide yaşanan ilerlemeler, özellikle internetin hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmesi ve küreselleşme yer almaktadır. Tüm bu gelişme ve değişimlerin yarattığı ihtiyaçlar neticesinde ve uzun süren çalışmalar sonucunda hazırlanan 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu, 13 Ocak 2011 tarihindeTBMM’de kabul edilmiş ve 14 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmıştır.
6102 Sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu ile birlikte Türk ticaret hayatında yeni bir dönem başlamaktadır. Yeni Türk Ticaret Kanunu, gerçekten köklü değişiklikler içermektedir.
Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 1534. maddesinde, kanunun yürürlüğüne ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Buna göre yeni Kanun genel olarak 1 Temmuz 2012′de yürürlüğe girecektir. Ancak bazı hükümlerin yürürlük tarihleri farklılık göstermektedir.
Kanunun Türkiye Denetim Standartlarının belirlenmesine yönelik Geçici 2. ve denetçilerin denetimine yönelik Geçici 3. Maddeleri, Yasanın yayım tarihi olan 14 Şubat 2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Sermaye şirketlerine internet sitesi açma zorunluluğunu veya internet sitesi zaten mevcutsa, internet sitesinde hangi hususların yayımlanmasının zorunlu olduğunu düzenleyen 1524. madde, 1 Temmuz 2013 tarihinde yani kanunun yürürlüğe girmesinden 1 yıl sonra yürürlüğe girecektir.
Gerçek ile tüzel kişi tacirlerin Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarının (IFRS) özdeşi olan Türkiye Muhasebe Standartları’na (TMS) tâbi olmasını öngören finansal raporlamaya ilişkin düzenlemeler ile anonim şirketlerin denetlenmesine ilişkin 397 ilâ 406. maddeler ise 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.
Bu hükümlerin dışında yeni kanunla şirketlere getirilen zorunlulukların yerine getirilmesi açısından, şirketlere, 6103 sayılı yürürlük ve uygulama kanunu ile çeşitli süreler de tanınmıştır.
Yeni TTK ile Gelen Değişikliklere Genel Bir Bakış
Yeni TTK ile ticaret hayatına getirilen başlıca yenilikleri şu şekilde sayabiliriz;
* Yeni kanunla birlikte sermaye ortaklıkları şeffaflaşmaktadır. Şirketlere, internet sitesi kurma, bu internet sitelerinde, kamunun aydınlatılması ilkesi gereğince, şirkete ilişkin finansal tablolar ile denetleme raporlarının yayımlanması, şirketin temsilcileri ve yönetimi ile ilgili alınan kararların internet sitesinde duyurulması zorunluluğu getirilmiştir. Hatta tacirin işletmesiyle ilgili olarak kullandığı her türlü kâğıt ve belgede, tacirin sicil numarası, ticaret unvanı, işletmesinin merkezi, tacir sermaye şirketi ise taahhüt edilen ve ödenen sermayenin yanında internet sitesinin adresi ve numarasının da gösterilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
Teknolojik gelişmelere paralel olarak da şu değişiklerin getirildiğini görüyoruz;
* Sözleşmelerin kuruluş süreçlerinin elektronik ortamda yapılması mümkün olacaktır.
*Fatura ve teyit mektuplarının elektronik ortamda oluşturulması ve saklanması mümkün olacaktır.
* Şirketlerin genel kurul çağrıları elektronik posta ile yapılabilecek, toplantıya katılma, öneri sunma, oy kullanma gibi yönetimsel haklar internet ortamında elektronik imza ile kullanılabilecek ve telekonferansla genel kurul ve yönetim kurulu yapılabilecektir. Pay senetleri borsaya kote olmuş şirketlerde elektronik ortamda genel kurul yapılması zorunlu hale gelmektedir. Yani milyonlarca ortak bir mekana gitmek zorunda kalmayacak ve internet ortamında oy haklarını kullanabilecektir.
*Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarların elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile de yapılabilmesi imkanı tanınmıştır.
* Sigorta poliçeleri de artık elektronik ortamda güvenli elektronik imza ile yapılabilecektir.
*Ticaret şirketleri ile gerçek ve tüzel kişi diğer tacirlere ilişkin olarak, bu Kanunun zorunlu tuttuğu bütün işlemlerin elektronik ortamda güvenli elektronik imza ile de yapılması imkânı sağlanmış ve güvenli elektronik imza ile gönderilen e-postalara ilişkin olarak kayıtlı elektronik posta sistemi oluşturulması kabul edilmiştir.
*En önemli düzenlemelerden birisi de Ticaret Sicil Gazetesi´nin elektronik ortama taşınıyor olmasıdır. Yeni kanunla birlikte Ticaret sicil kayıtları, elektronik ortamda tutulup depolanabilecektir. Böylece bir elektronik bilgi bankası oluşturulacak ve ticaret siciline kayıtlı tüm tacirlere ilişkin bilgilere elektronik ortamda ´ticari sicil bilgi bankası´ aracılığıyla ulaşılabilecektir.
* Türkiye Muhasebe Standartlarına göre elektronik ortamda tutulan ve belli şartları taşıyan ticari defterlerin de geçerli olduğu kabul edilmiştir. Bu şekilde uygulamada sıkça rastlanan ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması hususu kanunda yerini almış olmaktadır.
Özetlemek gerekirse; özellikle uluslararası piyasaların bir parçası olmanın getirdiği zorunluluklarla, Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda şirketlerde kurumsal yönetim ilkesinin ön plana çıktığını, muhasebe standartlarının uluslararası düzeye getirildiğini, şirketlerin finansal tablolarının hem şirketler hem de şirketler topluluğu yönünden çağın gerektirdiği kurallara bağlandığını, anonim ve limited şirketlerin etkin, bağımsız ve uluslararası standartlarda denetiminin sağlanmaya çalışıldığını elektronik işlemler ve elektronik ticaretin yaygınlaşmasına ve geçerliliğine ilişkin hükümler getirildiğini görmekteyiz.
Yeni ticaret kanununun, Türk şirketlerinde kurumsallaşmaya katkı sağlayacağı, uluslararası işbirliğini kuvvetlendireceği, kaliteli rekabet sağlayacağı, teknolojiye yapılan yatırımları artıracağı beklenmektedir. Ayrıca yeni kanunla birlikte bilişim, sigortacılık, hukuk danışmanlığı ve mali müşavirlik gibi sektör ve mesleklerin daha çok ön plana çıkacağı öngörülmektedir.
Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun ve onu izleyecek ikincil düzenlemelerin, ticari hayatı etkileyecek köklü değişiklikler içerdiği ve içereceği göz önüne alındığında; gerek hukukçular gerek şirketler tarafından, söz konusu düzenlemelerin içeriğinin ve olası hukuki sonuçlarının iyi analiz edilmesi büyük önem taşımaktadır. Özellikle tüm bu düzenlemelerin mevcut ticari hayatın getirdiklerinden daha farklı, gelişmiş ve alışılmadık hak ve yükümlükler getirdiği dikkate alınmalıdır.
Sonuç olarak; yeni kanunun getirdiği değişikliklere uyum sürecinde problemlerin yaşanmaması ve ileride ortaya çıkabilecek sorunların öngörülerek yürürlük tarihinden önce kanunda gerekli değişikliklerin yapılmasının sağlanması açısından, Kanunun yürürlük tarihi olan 1 Temmuz 2012 tarihinden önce, gerek şirket ortak ve yöneticilerinin gerek hukukçuların gerekse muhasebeci ve mali müşavirlerin çeşitli organizasyonlarla yeni düzenlemelerin içerik ve sonuçlarını tahlil etmeleri ve tartışmaları oldukça yararlı olacaktır.
AV. FENNUR GÜÇLÜ
fennurguclu@hotmail.com