Yapı Denetim Faaliyetinin Durdurlması
YAPI DENETİM FAALİYETİNİN DURDURULMASI VE İZİN BELGELERİNİN İPTALİNDE UYULMASI GEREKEN SORUŞTURMA PROSEDÜRÜ
Yapı denetim faaliyetinin gereği gibi yerine getirilmemesi halinde yapı denetim kuruluşları hakkında uygulanan iki ayrı idari yaptırım türü bulunmaktadır. Bunlardan ilki, belediyelerce İmar Kanunu gereğince verilen idari para cezaları olup, ikinci tür idari yaptırımlarsa, halen il yapı denetim komisyon başkanlıklarının teklifi üzerine, Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı’nın oluru ile verilen denetim faaliyetinin durdurulması ve izin belgesinin iptali yaptırımlarından oluşmaktadır.
Önceleri denetim faaliyetinin durdurulması ve izin belgesinin iptali konusundaki prosedür şöyleydi; bilindiği üzere 4708 Sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’da 08/08/2011 tarihli 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan değişiklikten önce, sadece Bakanlık merkezinde bir Yapı Denetim Komisyon Başkanlığı bulunmaktaydı. Bu komisyon, belediyenin, yapı sahiplerinin, üçüncü kişilerin ihbarı veya şikayeti üzerine ya da kendiliğinden harekete geçmek suretiyle yapı denetim mevzuatına aykırı eylem ve işlemleri tespit edilen yapı denetim kuruluşu hakkında soruşturma başlatır, bu soruşturma bakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı eliyle yürütülür, Bakanlık müfettişliğinin hazırlamış olduğu inceleme ya da soruşturma raporu üzerine, merkezdeki komisyon başkanlığının teklifi ve Bakanlık oluruyla faaliyet durdurma cezaları verilirdi.
Daha sonra Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından çıkartılan 26 Şubat 2011 tarihli “Yapı Denetimi Kuruluşlarının Faaliyetlerinin Denetlenmesi, Denetim Faaliyetlerinin Durdurulması Ve İzin Belgelerinin İptal Edilmesinin Usûl Ve Esaslarına Dair Tebliğ” ile bu konu daha detaylı düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu Tebliğ halen yürürlüktedir ve yapı denetim kuruluşları hakkında, yapı denetim komisyon başkanlıklarınca yürütülen soruşturmalarda ve incelemelerde bu tebliğde belirtilen usul ve esaslara uyulması zorunludur.
Tebliğde yapı denetim mevzuatına aykırı davrandığı anlaşılan yapı denetim kuruluşları ile bu kuruşlarda görevli mimar ve mühendisler hakkında Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğünce, yani bu müdürlük nezdinde oluşturulan il yapı denetim komisyon başkanlığınca düzenlenecek olan teknik inceleme raporlarının, her yapı denetim kuruluşu için ve denetlenen her bir iş için YİBF dediğimiz “yapıya ilişkin bilgi formu” esas alınarak tanzim edilmesi gerektiği, denetim görevinin mevzuata uygun olarak yerine getirilmemesi halinde, yapı denetim kuruluşunun temsile yetkili olanların ve yapıdaki aykırılıklarda sorumluluğu bulunan mimar ve mühendislerin yazılı olarak savunmasının alınması ve savunma belgelerinin inceleme raporunun ekine konulması gerektiği, inceleme raporlarında yapıdaki aykırılıkların, yapı denetim kuruluşları ile mimar ve mühendislerin kanuna aykırı fiillerinin ve hallerinin objektif delillere dayandırılması, delillerin mutlaka rapor ekine sıra numarası verilerek konulması ve aykırılıklara sebebiyetten dolayı sorumluluğu bulunan mimar ve mühendislerin açıkça tespit edilmesinin zorunlu olduğu, inceleme raporlarının bakanlık yapı denetim komisyonunca değerlendirileceği, denetim görevini mevzuattaki esaslara göre yerine getirmediği tespit edilen yapı denetim kuruluşları ve bu kuruluşlarda görevli mimar ve mühendisler hakkında, yapı denetim komisyonu kararı ile her bir YIBF için ayrı ayrı olmak üzere bakanlık makamından alınacak olur ile denetim faaliyetinin geçici olarak durdurulması işleminin tesis edilebileceği, makam olurunun Resmi Gazete’de ilan edileceği, Resmi Gazete’de yapılacak ilanda denetim faaliyetinin geçici olarak durdurulmasına esas alınan iş ile 4708 Sayılı Kanun’un Ve Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği’nin hangi maddesinin ihlal edildiğinin ayrı ayrı ve açıkça belirtileceği hükme bağlanmıştır.
Yapı denetim kuruluşları hakkında faaliyet durdurma kararı verilebilmesi için, bu tebliğde belirtilen prosedüre birebir uyulması gerekmektedir. Zira 4708 sayılı Yasa ve bu yasaya dayanılarak çıkarılan yönetmeliklerde, kuruluşların faaliyetlerin durdurulması ve izin belgelerinin iptali konularında uygulanacak usul ve esaslara ilişkin hiçbir detaylı düzenleme yer almamıştır. Bakanlık tarafından özellikle yapı denetim sisteminin tüm ülkede uygulanmaya başlandığı 2011 yılında, geç de olsa bu eksiklik fark edilerek, bu konuda bir Tebliğ yayınlanmasına gerek duyulmuştur. Ancak Bakanlık tarafından yayımlanan bu Tebliğ’e rağmen, uygulamada, özellikle yapı denetim uygulamasının 2011 yılında başladığı illerde, il yapı denetim komisyon başkanlıklarınca Tebliğ’de yer alan bazı hükümlere uyulmadığı görülmektedir. Tebliğe göre, teknik inceleme raporları üzerinde Bakanlık yapı denetim komisyonunca yapılan değerlendirmede herhangi bir eksikliğin tespit edilmesi halinde, eksikliklerin giderilmesi için raporun iade edilmesi gerekmektedir. Bu hükme rağmen bazı teknik inceleme raporlarındaki eksikliklerin merkez komisyonun da gözünden kaçması söz konusu olabilmektedir.
Teknik inceleme raporları düzenlenirken; yapı denetim kuruluşunun ve soruşturma konusu işlemde sorumluluğu bulunan mimar ya da mühendisin geleceği ile doğrudan ilgili olan soruşturmanın konusu ve muhtemel sonuçları hakkında, yapı denetim kuruluşu ile ilgili mimar ve mühendisin bilgilendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Zira yürütülen soruşturma neticesinde düzenlenen raporlarda belirtilen kanaat doğrultusunda çoğu zaman faaliyet durdurma kararları verilmekte, bu nedenle hem yapı denetim kuruluşu hem de ilgili mimar ve mühendis, geçici olarak bile olsa yapı denetim sisteminin dışına çıkarılmakta, geçimini sağladığı işten men edilmekte, bu şekilde hem kuruluş ortakları hem sorumluluğu bulunan mimar ve mühendisler hem de ailelerinin doğrudan etkileneceği bir karar alınmış olmaktadır. Bu kadar ciddi sonuçları olan teknik inceleme raporlarının, büyük bir özen ve hassasiyetle düzenlenmesi; özellikle soruşturma konusu işte sorumluluğu bulunan mimar ve mühendislerin yazılı savunmalarının ve savunma belgelerinin alınmasına dikkat edilmesi; gerek yapı denetim kuruluşu gerekse ilgili mimar ve mühendise soruşturma ile ilgili yapılan yazılı bildirimde, “konuyla ilgili bir soruşturma yürütüldüğü, soruşturma neticesinde faaliyet durdurma kararını da kapsayan birtakım idari yaptırımların sözkonusu olabileceği, konu ile ilgili savunma belgeleriyle birlikte yazılı savunmanın verilmesi gerektiği” hususlarının açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
Uygulamada, hakkında faaliyet durdurma kararı verilen bazı denetim kuruluşlarının ortak, mimar ya da mühendislerinin, soruşturmanın yürütüldüğü dönemde, faaliyet durdurma kararı ile sonuçlanabilecek bir soruşturmanın ya da incelemenin söz konusu olduğundan haberlerinin olmadığı, bu konuda ilgili makama verdikleri yazılı beyanı, bir savunma değil de bir bilgi verme yazısı olarak algıladıkları görülebilmektedir.
Konuyla ilgili olarak; idare mahkemelerince mühendis ve mimarlar hakkında verilen bazı iptal kararlarındaki gerekçelere bakıldığında; faaliyet durdurma yaptırımına neden olan yapı denetim işinde hiç görev almamış mühendis ya da mimarlar hakkında verilmiş olan faaliyet durdurma kararlarının iptal edildiği; yine faaliyet durdurma yaptırımına neden olan yapı denetim işinde görev almış olmasına karşın, yapı denetim işinin mevzuata aykırı yapılan kısmında görev almamış olan mimar ya da mühendis hakkında verilmiş faaliyet durdurma kararlarının iptal edildiği görülmektedir.
Yapı denetim kuruluşlarının denetlenmesi, kuruluşlar, mimar ve mühendisler hakkında yürütülen soruşturmalarla ilgili prosedürü düzenleyen mezkur Tebliğ’e uyulması konusunda, Bakanlığın gerek merkez gerekse taşra teşkilatınca titizlik gösterilmeli, denetim kuruluşları ile kuruluşlarda görev alan mimar ve mühendisleri doğrudan etkileyen bu soruşturmalar, adalet ve eşitlik anlayışı içinde yürütülmeli, hatalı ve eksik yürütülen soruşturmalar nedeniyle haksız şekilde faaliyetleri durdurulan kuruluşlar ile mimar ve mühendislerin, genel hukuk kuralları çerçevesinde uğradıkları zararların tazminini talep etme haklarının bulunduğu unutulmamalıdır.
emai - fennurguclu@hotmail.com