16.04.2024
Yapı Denetim Derneği
Duyurular

MAŞET HABERLER
24.03.2024 Aipa
30.01.2024 Çalıştay
27.12.2023 Biz Dönüştürmezsek Deprem Dönüştürecek
27.12.2023 Ayyon Kocatepe Üniversitesi Toplantı
22.12.2023 Depreme Dayanıklı Binalar Zirvesi
25.11.2023 MMG TOPLANTI
16.11.2023 YDDMD Topllantı
12.11.2023 IC Toplantı
10.11.2023 10 Kasım
24.10.2023 Finlandiya Helsinki toplantı
07.07.2023 Yönetim Kurul Toplantısı
07.03.2023 Deprem Gerçeği ve Bursa
04.03.2023 Deprem Gerçeği ve Bursa
10.02.2023 Fox Tv de Hatay -İskenderun da yaşadığımız depremi konuştuk 06.02.2023 günü, Türkiye saati ile 04.17de ve ardından 13.24te merkez üssü Kahramanmaraşın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki farklı deprem meydana geldi. İlk depr
02.12.2022 Düzce Depremi
28.11.2022 Antalya Toplantı
10.10.2022 Today, we made presentation 25 European countries about our building inspection system and project construction phase.
01.08.2022 Yönetim Kurulu Toplantımız
14.05.2022 Van Şube
28.02.2022 Gölbaşı Belediyesi Ziyareti
23.02.2022 Karabük İl Müdürlüğü ziyaret
15.02.2022 YAPI Denetim Paneli
17.02.2022 Yapı Denetim Paneli
08.02.2022
17.12.2021 Yapı ve Zemin Laboratuvarları
17.12.2021 Antalya Toplantı
07.12.2021
05.12.2021 Üstün Hizmet Başarı Ödülü
02.12.2021 Bursa Şube
25.11.2021 Bursa Şube
24.11.2021 T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü Toplantı
14.11.2021 Antalya Toplantı
11.11.2021 Antalya Toplantı
05.11.2021 Van Şubesi Ziyaretimiz
06.10.2021 ÜYELERİMİZE E-İMZA TEMİNİ
23.09.2021 UYDS-E-BKS Konu Başlıklı Bilgilendirme ve Sunum
26.12.2020 Mecliste sivil toplum kuruluşlarının deprem önlemlerine dair öneri ve talepleri dinlendi
17.11.2020 Yarın saat 18.30 da Kanal B Günce programında İZMİR depremi gündemi ile Sn Duygu ÇALI hanımın konuğu olacağız.
05.11.2020 Bugün saat 14:00 da 24 Tv de Helin Aslan ın sunduğu Moderatör programına konuk olacağız
20.09.2020 20.09.2020 22:08:05 tarihinde enlem 38.0365, boylam 34.0278 ve Derinlik(km) 2.8 olmak uzere OBRUK-BOR (NIGDE) 5.4 buyuklugunde deprem oldu.
23.04.2020 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
16.04.2020 Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği olarak, yönetim kurulu toplantımızı gerçekleştirdik.
18.10.2020 Başkanımız Sn Nazmi ŞAHİN 20 Ekim Salı günü saat 18.30da Günce programında Sn Duygu ÇALI hanımın konuğu olacak.
14.03.2020 Tokat ilimizde Tokat Belediyesi, Tokat Ticaret ve Sanayi odası, Mimarlar Odası Tokat Şubesi ve İlke laboratuvar ın düzenlemiş olduğu ‘‘ Sesimi Duyan var mı ? ‘’ paneline konuşmacı olarak katılım sağladık.Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dr Al
13.03.2020 Yapı Denetimde Laboratuvar Çalıştayı yapıldı
11.03.2020 MMOB Çevre Mühendisler odası Başkanı Sn Dr Baran Bozoğlu nun nezaket ziyareti bizi mutlu etti, ziyaretleri için teşekkür ederiz.
17.02.2020 Başkanımız Sn. Nazmi ŞAHİN Kana B de Duygu ÇALI ‘ nın Konuğu Oldu
29.01.2020 Başkanımız Sn Nazmi Şahin TV 24 de Gündem Haber Programında Hilal Aslan Hanımın Konuğu Oldu
28.01.2020 Dünya Gazetesi Haberimiz
25.02.2020 Tokat Belediyesi, Tokat TSO ve Mimarlar Odasının düzenlediği panelde depremi konuşacağız,
17.08.2017 - Deprem değil denetimsiz yapılar öldürür.... Önceden hazırlıklı olmak hayat kurtarır.... 17 Ağustos depreminde kaybettiğimiz vatandaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyoruz... Yıllar geçse de bu acı unutulmayacak...
Yapi Denetim Derneği

17 Ağustos depremi

UNUTMAMALIYIZ !!!

UNUTTURMAMAMLIYIZ !!!

17 Ağustos 1999´da yaşadığımız büyük Marmara ve 12 Kasım 1999’da yaşadığımız Düzce depremleri ile ülkemiz, tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşadı. Resmi kayıtlara göre Marmara depreminde 17 bin 322, Düzce depreminde 950 vatandaşımız yaşamını yitirdi. 75 bin konut ağır, 74 bin konut da orta derecede hasar gördü.

Marmara Depremi, toplum olarak deprem konusunda ne kadar unutkan olduğumuzu, yaşadıklarımızdan ve başkalarının yaşadıklarından ders alma konusunda ne kadar başarısız olduğumuzu çok acı bir şekilde ortaya koymuştur.

Deprem; en çok can ve mal kaybına sebep olan ve insanları etkileyen en tehlikeli doğal afetlerin başında gelmektedir.

Maalesef ülkemiz, konumunun dünyanın en aktif deprem bölgelerinden birini oluşturan Himalaya-Alp deprem kuşağının ortasına denk gelmesiyle, deprem riskini en çok taşıyan ülkelerden biridir. Ülke topraklarımızın % 96’sı deprem bölgeleri içerisindedir ve söz konusu bölgelerde nüfusumuzun % 98’i yaşamaktadır.

1999 Marmara depremi, bir gerçeğin de ortaya çıkmasında büyük bir etken olmuştur. Yaşanan bu acı olay, ülkemizde inşa edilen binaların depreme hazırlıklı olmadığının belirlenmesi bakımından çok önemli bir dönüm noktası olmuştur. Şehirleşmenin ortaya çıkardığı sorunlar karşısında alınacak tutum bakımından, klasik olarak iki yol vardır. Birincisi, sorunların ortaya çıkmasını beklemek ve çıktığında bu sorunların giderilmesine yönelik tedbirlere başvurmak, ikincisi ise sorunların çıkmasını beklemeden, bu sorunların çıkmasını önleyici yol ve yöntemleri önceden planlama yoluyla uygulamaya koymaktır. Önemli olan ve yapılması gereken ikinci yoldur. Bu nedenlerden dolayı ilk olarak Nisan 2000 yılında çıkartılan 595 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile başlayan bugün 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu ile devam eden yapı denetimi uygulaması 19 ilde pilot uygulama olarak başlatılmış, 01 Ocak 2011 tarihi itibariyle de ülke çapında uygulamaya konulmuştur. Ben, yapı denetim sisteminin ülke çapında yaygınlaştırılmasını çok önemsiyor ve Türkiye’nin artık daha sağlam temellere oturacağına inanıyorum.

2001 yılından bu yana Yapı Denetim sistemi uygulamasından elde edilen sonuçların pek çok kez detaylı analizi yapılmıştır. Gerek sistemin yürütücüsü ve denetleyicisi durumunda olan Bakanlık, gerekse sistemin tarafları olan Belediyeler, meslek odaları ve yapı denetim kuruluşları ile bunların çalışanları tarafından bundan sonra yapılacak olanlar pek çok kez tartışılmış ve yapılması gerekenler artık açık biçimde ortaya konulmuştur.

Ülkemizde yapı denetim sistemi ile ilgili mevzuat açısından neredeyse hiçbir boşluk kalmamış, gerekli tüm tarifler yapılmıştır. Ancak, mevzuatın bugünkü durumuna gelinceye kadar, kimi zaman ihtiyaçların da zorlamasıyla, parça parça hazırlanmış olması nedeniyle, dağınık durumdaki bu parçaların bir araya getirilmesi ve planlama aşamasından anahtar teslimine kadar bir araya getirilen biçimde sürecin tariflenmesi şarttır. DENETLENEN’ in DENETLEYECEĞİ kişiyi seçmesi yapı denetim sistemini bir çıkmaza getirmiştir.

 

Deprem değil, tedbirsizlik öldürür,,

 

Deprem yönetmeliğine ve imar kanununa uygun olarak tasarlanmış ve yapılmış bir yapının depremden zarar görme olasılığını yok etmek mümkün değildir. Yapı denetiminin amacı, deprem ve diğer doğal afetler nedeniyle yapılarda meydana gelebilecek zararların, hem ortaya çıkmasını önlemek hem de kaçınılması mümkün olmayan zararları en aza indirmektir. Yapı denetiminin öncelikli amacı, yapı zararlarının ortaya çıkmasını önlemektir. Yapıların fen, sanat ve sağlık kurallarına uygun yapılması, güvenlik ve estetik bakımdan yaşanabilir yerler olmasını sağlamaya yöneliktir. Kanun ve Yönetmelikte açıkça “can ve mal güvenliğini teminen … yapı denetimini sağlamak” şeklinde bu amaç gösterilmiştir. Yapıdaki can ve mal güvenliğinin sağlanması, yalnızca yapının proje ve yapım denetimi ile sınırlı değildir. Ayrıca inşaatta kullanılacak malzemenin de kalite, sağlamlık ve yerindelik bakımından denetimini gerektirmektedir.

 

17 Ağustaos 1999 Marmara depremi sonrası deprem bölgelerinde yapılan incelemeler sonucunda yapılarda meydana gelen hasarların, kusurların zemin sorunları yanında çeşitli işçilik, malzeme, statik sistem sorunlarıyla ve teknik kusurlardan ortaya çıktığı belirlenmiştir. Binalarda oluşan en büyük aksaklık statik sistemden kaynaklanan durumlardır. Afet bölgelerinde yapılacak yapılar hakkında yönetmeliğin gördüğü en büyük sıkıntılardan biri kurallara uyulmayarak taşıyıcı sistem elemanlarında etriyelerin yeterli sıklıkta yerleştirilmemesi büyük bir hatadır. Örneğin kolon kiriş düğüm noktalarında etriyelerin hiç konulmaması veya yeterli sıklıkta konulmaması işçilik hataları sonucunda düğüm noktalarında ağır hasarlar oluşturmuştur. Bu tip yapılar da düğüm noktalarındaki rijitlik sağlanamadığı için zayıf kolon ve güçlü kiriş etkisi oluştuğu için bu noktalarda yıkılma meydana geldiği tüm katların üst üste yıkıldığı görülmüştür. Yapılan bu yanlış uygulamalar sonucunda can ve mal kayıpları oluşmuştur. Birleşim noktalarında mühendisliğe uygun donatı yerleştirilmesi ve etriye sıklaştırılmasının yapılması son derece önemlidir.

Konut hakkı, yaşam yeri, nasıl olursa olsun insanın başını sokmaya yarayacak dört duvarla bir çatıdan ibaret yapının teminine ilişkin bir hak olarak algılanmamalıdır. Ülke insanımızın sağlam, kaliteli, çağdaş, doğal yıkım olaylarına dayanıklı ve korumalı bir yapıya sahip olmak en doğal hakkıdır. Böyle bir hakkı sağlamanın yolu, yapıdan kaynaklanan olumsuzlukların ortaya çıkmasına engel olunması, kötü olan olumsuzlukların düzeltilmesi ile mümkündür. Hakkın sağladığı güven ve kalite ortamının sağlanması, etkili ve kaliteli bir yapı denetimi sistemine bağlıdır. Etkili ve kaliteli bir yapı denetim sistemi, proje aşaması ile başlayıp yapının tamamlanmasına kadar devam eden planlı bir sürecin uygulanması demektir. Yapım anında kullanılan malzemeler de dâhil, uyulması zorunlu standart kural ve yönetmelikler saptanıp, yaptırımlarla desteklenmeli, üretim ve denetimde profesyonelleşmeli, çağdaş bağımsız kamusal niteliği haiz denetim kurumları tarafından tarafsız teknik denetim yapılmalıdır.

Yapı denetimi; Yer seçimi, zemin etüdü, projenin ve yapının denetlenmesi gibi çok boyutlu bir sistemdir. Bu sistemin işleyebilmesi için ilgili tüm tarafların üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi zorunludur.

1999 depremi ve diğer depremlerde yaşanan can ve mal kayıplarının yaşanmaması ya da mümkün olan en az seviyeye indirilmesi projeciler, müteahhitlerimiz ve yapı denetim kuruluşlarımızın yapacakları ortak çalışmalar ile gerçekleşecektir. Bunu kanuni bir zorunluluktan çok insani bir zorunluluk olarak görmek gerekir.

Canımızın, malımızın ve binalarımızın güvenliği için plansız ve kaçak yapılaşmadan kaçınmalı, deprem yönetmeliğine uygun hareket etmeliyiz

Ülkemizin tüm fertleri, Siyasi Partiler, Bakanlıklar, Yerel Yönetimler, Üniversiteler, Sivil Toplum kuruluşları; bu konu hepimizin, ülkemizin ve dünyanın sorunudur. Depremin farkına varmalı zor olmayan ve yapılması mümkün olan kolay tedbirleri hep birlikte almalıyız.

Bu vesileyle 17 Ağustos´un yıldönümünde, depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, böyle bir felaketin bir daha yaşanmaması temennisiyle, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum.

Nazmi ŞAHİN - İnşaat Mühendisi
YAPI DENETİM ve DEPREM MÜHENDİSLİĞİ DERNEĞİ GENEL BAŞKANI

HABERE AİT DİĞER FOTOGRAFLAR